
Çayyolu Dergisi Vergi Daireleri
Değerli Okurlar,
Dünyanın her yerinde yerel yayınların ayrı bir özelliği vardır. Bölgesel olarak, haberlerle birlikte sorunları, bu sorunlarla ilgili çözüm önerilerini ve üretilen bu çözüm önerilerinin kurum ve kuruluşlara iletilmesini sağlar.
Ayrıca ortak yaşamın ve paylaşmanın getirdiği, birlik ve beraberlik duygusu, aidiyet olgusunun pekişmesine neden olur.
Yapılan bu çalışmaların sonucu oluşan veriler, doğru tasniflendiği takdirde bir rehber oluşur. Oluşan bu rehber sayesinde bireyler arasında bir iletişim ağı doğal olarak gelişir ve paylaşım olanağı sağlar.
Bu paylaşım yaşam kalitesinin artırılmasından öte ticaretten sosyal olaylara, spordan eğitime, sağlıktan sanata dalga dalga yayılarak bir kültür oluşturur. “Çayyolu Kültürü” de böyle oluşmuş ve oluşmaktadır.
İlk adı “Kutuğun Köyü” olan Çayyolu bölgesi, 1980’lerden itibaren başlayan şehir yaşamı ile nüfusu her geçen gün artarak, Ankara’nın en değerli ve prestijli semtlerinden biri olmuştur.
50 yılı aşan bu geçmişi ile Çayyolu ruhu ve karakteri oluşmuştur. Bu ruhun ve karakterin oluşmasında, Çayyolu sakinleri arasında iletişimin sağlanmasına, paylaşıma olanak sağlayan; haber bülteni, web sitesi, rehber ile destek veren bu işin mucidi, isim babası, bu işe gönül vermiş ve tüm Çayyolu sakinleri tarafından çalışmaları takdirle karşılanan Sayın Engin Uç’a ben de bir Çayyolu sakini olarak verdiği katkılardan dolayı teşekkürlerimi sunuyorum.
Bir Çayyolu ruhu, bir Çayyolu karakteri, bir Çayyolu markası yarattığı için…
Gelelim benim konuma;
Bir mahalle sakini olarak şahsıma, mesleğimle ilgili yazı yazma olanağı sağladığı için Çayyolu Dergisi’nin değerli yöneticilerine teşekkür ediyorum.
Bir Serbest Muhasebeci Mali Müşavir (SMMM) olarak, Sayın Uç’la yaptığımız sohbet sırasında aldığımız karar doğrultusunda sakinlerimizin mali, ekonomi, muhasebe, SGK konularında olabilecek sıkıntı ve bilgi ihtiyaçlarını karşılamak adına dilimin döndüğünce, bilgimin yettiğince düşüncelerimi sizlerle paylaşacağım. Burada amaç bir farkındalık yaratarak, bir nevi sizlerle sohbet etmek…
Bu sohbetlerin çok kitabi olmaması ve ev kadınından girişimcilere kadar uzanan bir yelpazeyi kapsaması şeklindeki formatımız sayesinde, sohbetlerimizin sıkıcı ve monoton olmayacağını da ummaktayız. Bu bağlamda “okuyucu soruları” şeklindeki olabilecek sorularınızı cevaplamaya hazır olduğumuzu ifadeyle, ilginizin de bizleri ayrıca mutlu edeceğini vurgulamak istiyorum.
İlk yazımızda, biraz da “ısınma” boyutunda genel bilgiler vermekte ve ilgililere aşağıdaki taleplerimizi iletmekte fayda görmekteyiz.
Ankara’nın artan nüfusu ile birlikte Çayyolu’nun da nüfusu her geçen gün artış göstererek 250 binlere dayanmıştır. Diğer bir ifade ile 5 Milyon Ankara nüfusunun %5’i Çayyolu’nda yaşamaktadır. 14 İlimizin nüfusunun 250 binin altında olduğunu göz önünde bulundurursak, Çayyolu nüfusunun 14 ilden fazla olduğu yorumu sanırım yanıltıcı olmaz. İmara açılan yeni yerleşim bölgeleri, devam eden konut inşaatları, artan talep doğrultusunda bir cazibe merkezi olan Çayyolu’nun 300 bin nüfusa, yakın zamanda ulaşacağı aşikardır.
Planlı şehirleşmenin gereği olarak, artan nüfusu ve sosyal donatılarla birlikte ihtiyaç olan başta hastane ve okul olmak üzere diğer yatırımların da devlet tarafından getirilmesi gerekmektedir.
Nüfusun artması ile birlikte ticari hayat da gelişmekte ve işyeri sayıları da doğal olarak artmaktadır. Gelişen ve büyüyen Türkiye’de artan ticari hayatın sonucu vergi mükelleflerinin sayısı da artmakta, bu artıştan Çayyolu’da gelişmesi göz önünde bulundurulduğu taktirde ziyadesiyle nasibini almaktadır.
Rakamlarla ifade edecek olursak; Türkiye genelinde gelir vergisi faal mükellef sayısı 2002 yılında 1.729.260 iken %3 artış ile 2013 Aralık ayında 1.798.056 olmuştur.
Kurumlar vergisi faal mükellef sayısı 2002 yılında 585.981 iken %13’lük artış ile 2013 Aralık ayında 662.225’e yükselmiştir.
5.045.083 nüfusu olan Ankara’nın yaklaşık 250.000 nüfuslu Çayyolu bölgesinde, Ümitköy, Koru, Konutkent, Alacaatlı, Türkkonut, Dodurga ve Yaşamkent bölgelerinde ticari yaşam da günden güne hareketlenmektedir. Hareketlenen ticari yaşam sonucunda vergi ve SGK mükelleflerinde de ciddi artış yaşanmaktadır.
Sonuç olarak; yukarıda da bahsettiğim gibi, sakinlerimizi yaklaşık 20 km uzaklıktaki Vergi Dairesi Müdürlüklerine ve SGK Müdürlüklerine taşımamak ve yerinde hizmet ilkesini geçerli kılmak üzere, bölgemizde Vergi Dairesi Müdürlüğü ve SGK Müdürlüğü kurulması elzemdir.
Bölgede açılacak Yeni Vergi Dairesi ve SGK Müdürlüğü ile;
- Mükellefin Vergi Dairesine ulaşması kolaylaşacak,
- Doğanbey Vergi Dairesi kendi bölgesinde daha verimli çalışacak,
- Vergi Dairesi çalışanları (yoklama ve sicil memurları dahil) bölgeyi tanıyacak ve hakim olmaları sağlanacaktır.
Yetkili kurumların bu konuda yeni düzenleme yaparak, biz vergi ve SGK primi ödeyen semt sakinlerimizin yaşadığı sıkıntıları çözeceğini umuyor, diliyor ve yetkililerden bu samimi beklentimizi talep ediyoruz.